Kelimenin Dönüşümü, Maddenin Sessizliği: Edebiyatın Gözünden Hidrojenasyon “Bir kelime, bir kimyasal tepkimedir.” Her harf, bir molekül gibi başka bir harf ile birleştiğinde anlam değiştirir, tıpkı doymamış bir bileşiğin hidrojenle buluştuğunda geçirdiği dönüşüm gibi. Edebiyatçı için bu dönüşüm, yalnızca bir kimyasal olay değil, aynı zamanda bir metafordur: değişimin, istikrarın, dönüşümün sembolü. Hidrojenasyon neden yapılır sorusu, aslında şu soruya da kapı aralar: İnsan, neden dönüşmek ister? Bu yazı, bilimin kesinliğiyle edebiyatın sezgisini birleştirerek, hidrojenasyonun kimyasal anlamından çok anlamsal yankısını ele alıyor. Hidrojenasyonun Temeli: Doymamışlıktan Doygunluğa Kimya bize şunu söyler: Hidrojenasyon, doymamış bileşiklerin (örneğin yağların) hidrojenle tepkimeye girerek daha doygun hale gelmesi işlemidir.…
Yorum BırakGünün Ayrıntısı Yazılar
Heyet Kimin Kitabı? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Bir siyaset bilimcisi olarak, toplumsal yapıları, iktidar ilişkilerini ve demokratik katılımı sürekli sorgulayan bir bakış açısına sahibim. Toplumlar, güç ilişkileri etrafında şekillenir ve bu ilişkiler, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde değişime yol açar. “Heyet Kimin Kitabı?” gibi eserler, bu değişimi, toplumsal düzeni ve ideolojik yapıları anlamak adına derinlemesine bir fırsat sunar. Kitap, sadece bireylerin değil, aynı zamanda toplumun kendi yapısı üzerine bir düşünsel çağrıdır. Bu yazıda, “Heyet Kimin Kitabı?”nın siyasal ve toplumsal boyutlarını, iktidar, kurumlar, ideoloji ve vatandaşlık çerçevesinde inceleyeceğiz. Özellikle toplumsal yapının temellerindeki güç ilişkilerini, erkeklerin stratejik ve güç odaklı…
Yorum BırakHemze Hangi Sesi Verir? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine: Bir Siyaset Bilimcisinin Bakışı Siyaset bilimi, güç ilişkileri ve toplumsal düzenin sürekli olarak biçimlendiği, değişen ve evrilen bir alan olarak tanımlanabilir. Bu dinamikler, toplumların yapısal temellerini ve bireylerin bu yapılarla olan ilişkilerini belirler. İktidarın, kurumların ve ideolojilerin bireyler üzerinde nasıl etkiler yarattığı, siyasal teori ve pratiğin ana temalarındandır. Ancak, bazen dilin inceliklerine ve sembollerine bakmak, bu güç ilişkilerinin daha derinlemesine anlaşılmasına yardımcı olabilir. Bugün, bu yazıda dilin inceliklerinden birini, özellikle de hemze’nin hangi sesi verdiğini, siyaset bilimi perspektifinden ele alacağız. Hemze, dildeki bir işaret olarak…
Yorum BırakPsikolog Aşık Olur mu? Duygular, Meslek Etiği ve Toplumsal Dinamikler Üzerine Bir Yolculuk İnsanı anlamaya adanmış bir mesleğin mensubu… Yüzlerce hikâye dinleyen, acıları analiz eden, travmaların derinliklerinde yol gösteren biri… Peki tüm bu profesyonel mesafe ve etik çerçeve içinde, bir psikolog aşık olabilir mi? Bu soru yalnızca romantik bir merak değil; toplumsal roller, cinsiyet dinamikleri, güç ilişkileri ve insan olmanın kaçınılmaz doğası hakkında da bizi düşünmeye davet eden bir tartışma. — İnsan Psikolojisi ve Aşk: Bilimin Sınırlarını Aşan Bir Duygu Aşk, bilimsel olarak tanımlanabilir; hormonlarla, nörotransmitterlerle, bilişsel süreçlerle açıklanabilir. Ancak onun özünde hâlâ kontrol edilemeyen, sınır tanımayan bir taraf vardır.…
Yorum BırakGüz Dönemi Hangi Ayları Kapsar? – Mevsimsel Bir Takvimden Daha Fazlası: Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Analiz Bir siyaset bilimci olarak, doğanın döngülerini her zaman sadece meteorolojik süreçler olarak değil, aynı zamanda iktidarın sembolik ritimleri olarak da görürüm. Güz dönemi denildiğinde çoğumuzun aklına sararan yapraklar, yeni eğitim yılı, seçim atmosferi veya kurumsal yeniden yapılanmalar gelir. Ancak şu soru aklımı kurcalar: “Güz dönemi yalnızca eylül, ekim ve kasım aylarını mı kapsar, yoksa aynı zamanda bir toplumun yenilenme ve yeniden hizalanma sürecini mi temsil eder?” Güz dönemi, teknik olarak eylül ile aralık ayları arasındaki zamanı kapsar. Fakat siyaset bilimi açısından bu dönem, iktidarın…
Yorum BırakMigros Hediye Çeki Kaç TL? Bilimin, Psikolojinin ve Ekonominin Kesiştiği Nokta Bazen bir market kartının arkasındaki küçük sayı bile koca bir hikâye anlatır. “Migros hediye çeki kaç TL?” sorusu aslında sadece bir fiyat ya da limit sorusu değil. Çünkü bu basit görünen hediye çekleri, hem insan davranışını hem de ekonomik sistemleri etkileyen şaşırtıcı derecede ilginç bir konudur. Ben de bu yazıda, bilimsel merakımı alıp cebime koyarak bu soruya sadece bir “fiyat” açısından değil, psikoloji, ekonomi ve toplumsal davranış açısından yaklaşmak istiyorum. Hediye Çeki Gerçekte Ne Kadar Değerli? Bilimsel açıdan bakıldığında, hediye çeklerinin değeri yalnızca üzerinde yazan miktarla ölçülmez. Örneğin, 100…
Yorum BırakDiyalize Bağlı Hasta Ne Kadar Yaşar? Bir Sosyolojik Bakış Toplumsal yapıların ve bireylerin etkileşimini anlamaya çalışan bir araştırmacı olarak, hayatın çoğu zaman sadece biyolojik süreçlerle değil, aynı zamanda toplumsal normlar, ilişkiler ve kültürel pratiklerle şekillendiğini fark etmek her zaman ilgimi çekmiştir. Diyalize bağlı bir hasta için “ne kadar yaşar?” sorusu yalnızca tıbbi bir sorudan ibaret değildir; aynı zamanda bu hastaların yaşadıkları toplumsal çevre, aile bağları ve kültürel inançlar gibi faktörler de yaşam sürelerini etkileyebilir. Bu yazıda, diyalize bağlı hastaların yaşadığı toplumsal dünyanın, bireysel yaşam süreleri üzerindeki etkisini inceleyecek ve toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler çerçevesinde bu durumu analiz…
Yorum BırakDivan Edebiyatı Nazım Türleri: Güç, İktidar ve Toplumsal İlişkiler Üzerine Siyasi Bir Analiz Bir Siyaset Bilimcinin Girişi: Güç ve Toplumsal Düzenin Edebiyattaki Yansıması Siyaset bilimcileri olarak, toplumsal düzenin nasıl şekillendiğini, iktidarın nasıl çalıştığını ve güç ilişkilerinin bireyler arasındaki etkileşimde nasıl bir rol oynadığını anlamaya çalışıyoruz. Gücün ve iktidarın farklı alanlardaki yansımaları, en çok kültür ve sanat üzerinden karşımıza çıkar. Edebiyat, özellikle de Divan edebiyatı, bu ilişkilerin, iktidarın, toplumsal kurumların ve ideolojilerin nasıl iç içe geçtiğini görmek için mükemmel bir alan sunar. Divan edebiyatı, Osmanlı İmparatorluğu’nun zirve döneminde, saraydan halk edebiyatına kadar pek çok farklı kesimi etkileyen bir edebi akımdı. Divan…
Yorum BırakKapasite Ne ile Ölçülür? Küresel ve Yerel Dinamiklerin Işığında Derin Bir Yolculuk Hayatın her alanında, ister bir fabrikanın üretim gücünü konuşalım ister bir insanın potansiyelini, bir noktada hep aynı soruya geliriz: “Kapasite ne ile ölçülür?” Bu sorunun cevabı kulağa basit gelebilir, ama aslında düşündüğünüzden çok daha derin, kültürden kültüre ve çağdan çağa değişen bir anlam dünyasına sahip. Ben farklı açılardan bakmayı seven biri olarak bugün sizi, kapasiteyi yalnızca sayılarla değil, değerlerle, algılarla ve toplumsal dokularla ölçen çok katmanlı bir keşfe davet ediyorum. — Kapasitenin Tanımı: Sadece Sayıdan Fazlası Kapasite genellikle “bir şeyin taşıyabileceği en yüksek miktar” olarak tanımlanır. Bu bir…
Yorum BırakKanuni Motor Üretimi Devam Ediyor mu? Geleceğin Yollarında Beyin Fırtınası Zamanı “Bu işin geleceği nereye gidiyor?” diye merak edenlerden misiniz? Eğer cevabınız evetse, gelin birlikte düşünelim. Yolların tozunu atan, maceranın ve özgürlüğün sembolü haline gelen Kanuni motorlarının geleceğine dair biraz hayal kuralım, biraz da gerçeklerin ışığında tahmin yürütelim. Bu yazı, sadece bugünü değil, yarını da anlamaya çalışan meraklı zihinlere küçük bir beyin fırtınası daveti… Bir Efsanenin İzinde: Kanuni Motorların Geçmişten Günümüze Yolculuğu Kanuni, Türkiye’de motosiklet dendiğinde akla gelen en köklü markalardan biri. Ulaşımın ötesinde bir tutkuyu temsil eden bu marka, uzun yıllardır hem şehir içi kullanıma uygun pratik modelleri hem…
Yorum Bırak