KHK Sona Erdi Mi? Bir Genç İzmirli’nin Gözünden, Şehirdeki En Son Durum
İzmir’de yaşayan biri olarak, hayatım çoğu zaman biraz fazla derin düşüncelerle geçiyor. Hani, sahilde yürürken birden kendimi hayatın anlamını sorgularken bulabiliyorum. Ama bir yanda da, arkadaş ortamında sürekli espri yapan biri var. O yüzden “KHK sona erdi mi?” diye soran soruyu, her zamanki gibi kafamda iki farklı şekilde değerlendiriyorum: Biri ciddi, biri de bir kafede otururken, “Ya KHK bitmişse, o zaman hiç mi eğlenmeyecekler?” diyen tipik İzmirli ruhum. Hadi, gelin bir bakalım bakalım, bu KHK meselesine nasıl yaklaşabiliriz. Hem mizahi hem de düşündürücü bir şekilde!
KHK: Ciddiyetten Sıkılıp Biraz Espri Yapmak İstediğinizde
Her şey bir sabah, kahvaltıdan önce arkadaşım Murat’la sohbet ederken başladı. Sahi, KHK sona erdi mi? Bunu sormak, kafamda bir soru işareti oluşturdu. O an biraz derin düşünmeyi seçtim. (Evet, bazen derin düşüncelerim de oluyor.) Ama Murat’a dönüp şunu dedim: “Ya Murat, KHK sona erdi mi, çünkü işler biraz kayıptı, hani eğlenmeye başlamıştık, sonra birden her şey ciddileşti. Birdenbire eğlenceli şeyler oldu mu?” Murat, kafasını kaldırıp gözlüğünü biraz daha düzeltti. Anlayacağınız, derin düşünmem gereken bir konuda, yine sadece komik bir cevaba odaklandım. Ama bir yandan da… Hani KHK sona erdi mi gibi büyük bir konu varken, kendi hayatımda gerçekten eğleniyor muyum diye sorgulamak… O kadar da kötü değil, değil mi?
KHK ve Şehir Hayatı: İzmir’de Bir Gün
Bir cumartesi günü, “KHK sona erdi mi?” sorusunu düşündüm, İzmir’de Konak’ta yürürken… Evet, bazen şehirde yürürken büyük soruları sormak insanı farklı bir noktaya taşıyabiliyor. Fakat bu konuyu tartışmak, bazen günlük yaşamda garip bir şekilde karışabiliyor. Örneğin, sabah alışveriş yaparken, pazarcı amca “Beyim, bu KHK meselesi bitti mi?” diye sorarsa, biraz şaşırırsınız, değil mi? Hani o kadar klasik bir pazarcı sorusu değil. Ama ne yapayım, İzmir’de her şey olabilir. Birden “KHK sona erdi mi?” sorusu bambaşka bir anlam kazanıyor. Çünkü, pazarcı amca her şeyden önce bana “Bu soruyu herkes sormaya başladı, ne olacak bu işler?” diye sorduktan sonra, birden kendimi bazen ciddiyetle, bazen de tam tersini yaparak, acaba gerçekten KHK sona erdi mi? diye düşünürken buluyorum. Evet, bazen bu kadar basit bir pazar alışverişi bile felsefi bir meseleye dönüşebiliyor. (Evet, bunu ben söylüyorum.)
Espriler ve Gerçekler: KHK ve Hayat Arasındaki Sınır
Bir yandan KHK’yı ciddi bir mesele olarak tartışırken, bir yandan da herkesin kafasında şunu düşündüğü kesin: “Ya bu işler ne zaman düzelecek?” Hadi ama, “KHK sona erdi mi?” sorusunu gündemde tutmak biraz eğlenceli olabilir. Çünkü İzmir’de bazen öyle anlar oluyor ki, KHK meselesi gündeme gelirken herkes kendi işiyle ilgileniyor. Örneğin, bir gün kafede otururken, masadaki biri telefonunu eline alıp, “KHK sona erdi mi?” diye soruyor. Ama bir yandan da bir “kahve siparişi” var. Ne kadar karmaşık değil mi? KHK’nın ne zaman sona erdiğini sorgularken, arka planda bir kahve siparişi bir şekilde hiç unutulmuyor. O an şunu fark ediyorum: Gerçekten ciddi meseleler arasında, bazen hayatı biraz daha hafif ve eğlenceli yaşamamız gerektiği hissi de aklıma geliyor. O yüzden bu soruyu, bazen sadece eğlencelik sormamız gerekebilir, değil mi?
Ve Sonuçta, KHK Bitti Mi?
KHK sona erdi mi? İşte bu soruyu herkes soruyor. Ama, aslında bu soru bir şekilde günümüzün sıkıcı politik gündeminden uzaklaşıp, bazen günlük hayattaki sıradan meselelerle birleşebiliyor. İzmir’de, bir kafede arkadaşlarla otururken veya bir pazar alışverişi yaparken, “KHK sona erdi mi?” sorusunu gündeme getirmek, aslında hayata biraz daha esprili bakmamıza neden olabilir. Evet, bazen böyle düşüncelere dalmak gerekebilir. Ama bir yandan da şunu düşünüyorum: Eğer KHK gerçekten sona erdiyse, bu hayatımıza nasıl etki edecek? Ya da belki de, bu soruyu sadece eğlencelik soruyorumdur, kim bilir? Sonuçta, belki de hepimiz bu dünyada biraz daha az ciddiyetle, ama bir o kadar da daha fazla gülerek yaşamayı öğrenmeliyiz.